Gelecek olan yağmurlar, seller ve ekinlerin yok olması Cennet'ten gelen bir azabın sonucu olacaktır.

Sevgili kızım, dünyanın dört bir yanına yağacak yağmurlar, Tanrı'nın çocuklarının ebedi kurtuluş yolundan bu kadar uzaklaşmalarını izlerken Gözlerimden akan gözyaşı selini temsil ediyor.

Gelecek olan yağmurlar, seller ve ekinlerin yok olması Cennet'ten gelen bir azabın sonucu olacaktır.

Her yerde gözyaşı vadileri oluşacak ve bunun sorumlusu olarak iklim değişikliği ve küresel ısınma gösterilecek. Ancak durum böyle değil.

Dünyada pek çok insan Tanrı'ya inanmıyor. O'nun Sevgili Oğlu olan beni onurlandırmıyorlar. Bunun yerine sahte tanrılara karşı saplantılı bir tutkuyla yanıp tutuşuyorlar.

Bununla ne demek istiyorum?

Bu insanlar televizyon, moda, müzik ve spor dünyasında kahramanlar ve idoller yaratırlar.

Daha sonra onları insan putlarına dönüştürürler ve onlara saygı gösterirler.

Daha sonra sadece kendilerine değil, yücelttikleri kişiye de zarar verecek şekilde onları idolleştirirler.

Bu idollerin kutsal olduğuna inanıyor ve onların yaşam tarzlarını, giyim tarzlarını, kişiliklerini ve hatta fiziksel görünümlerini taklit etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.

Bu paganizm anlamına gelir.

Bunların hepsi önceden bildirilmişti kızım.

Dünya sahte tanrıları putlaştıracaktır.

Bu insanlar bedenlerine ve kendilerine karşı sevgi doludur ve katılaşmış kalplerinde komşularına karşı çok az hayırseverlik ya da sevgi vardır.

Kalpleri taşa döndü.

Onlar Tanrı'yı sevmezler. Bunun yerine, bu inanç ve düşünceleri zihinlerine yerleştiren Şeytan'ın büyüsüne kapılmışlardır.

İnsan bedenine saygı yok.

Beden Tanrı tarafından yaratılmıştır ve bu nedenle Tanrı'nın varlığının ikamet etmesi için tasarlanmış bir tapınaktır.

Şeytan insanlığı ayarttığında bedene ve duyular aracılığıyla aradığı zevke odaklanır.

İşte bu yüzden insanoğlu artık kendi bedenini bu kadar çok seviyor ve onu bir kaide üzerine yerleştiriyor.

Bedenin Tanrı tarafından yaratılma şekliyle asla yetinmeyerek, sürekli olarak insan bedenini kendi mükemmellik yorumuna uyacak şekilde geliştirmeye, değiştirmeye ve düzeltmeye çalışır.

Özellikle kadınların bedenlerini değiştirme ve bunu dünyaya ahlaksız bir şekilde sunma biçimleri beni tiksindiriyor.

Bedenlerini teşhir etmekten utanmayan kadınlar günah işlemektedir ancak bunun farkında olmayabilirler. Doğuştan sahip oldukları bedeni kötüye kullanmanın ve günaha neden olabilecek şekilde gösteriş yapmanın kabul edilebilir olduğunu düşünürler.

Kendilerine duydukları sevgi, gururun en büyük günahlarından biridir. Daha sonra genç kızları bedenlerini bu şekilde kamuya sunmanın kabul edilebilir olduğuna ikna ederler.

Bedenin pek çok günahı dünyada sergilenmekte ve kabul edilebilir olarak görülmektedir.

Yine de hepsi ölümden sonra cezalandırılabilir. Günah işlenmekle kalmıyor, aynı zamanda iyi bir şeymiş gibi sunuluyor.

Zina bugün kabul edilebilir ve alkışlanabilir.

Cinayet artık şok etmiyor ve insan hayatına saygı kalmadı.

Cinsel ahlaksızlık yaygındır ve meşrulaştırılmıştır.

Bu tür günahkâr davranışların yaşandığı günler sona eriyor.

İnsanlık günahın her zaman günah olacağını kabul edene kadar Cennet'in kapılarından girme hakkını kaybeder.

Suçlu olduğunuz her günah için, günahı işlerken kullandığınız beden parçası Araf'ta yakılacak ve arındırılacaktır.

Eğer ölümcül bir günah işlediyseniz, vücudunuzun günahı işlemek için kullandığınız kısmını yırtan ateşin acısını sonsuza dek hissedeceksiniz. Bu azabın sonu gelmeyecektir.

Neden, neden kalplerinin sesini dinlemiyorlar? Pek çok insan yaptıklarının yanlış olduğunu biliyor ama buna rağmen günah işlemeye devam ediyor çünkü bu dünyanın gözünde kabul edilebilir bir şey.

Eğlence ve medya endüstrileri bu tür davranışların yanlış bir şekilde kabul edilmesine yol açmış ve pek çok masum ruh yalanlarla yozlaştırılmıştır.

Artık onları sadece Hakikat kurtarabilir. Onlara Hakikat Kitabı veriliyor ama dinleyecekler mi? Şeytan ve onun düşmüş melekleri dinlememeleri için her şeyi yapacaktır.

Ancak göklerden azap yağdığı zaman boş, yararsız ve iğrenç alışkanlıklarından vazgeçmek zorunda kalacaklar. Çünkü hayatta kalmaya ve ağızlarına ekmek koymaya çalışmakla çok meşgul olacaklar.

Ne yazık ki insanlık bu dünyada ancak bu tür azaplarla arınabilecektir.

Onlara hayattayken arınma armağanı verilerek ateş göllerinden kaçma şansı tanınmaktadır.

Sevgili Kurtarıcınız

İsa Mesih